Ana SayfaBatı Trakya HaberHaberler

LARİSA – TEMPİ – TREN KAZASI

03/03/2023

Tarih, 28 Şubat 2023 salı günü gecenin ilerleyen sati 23:45 gösterdiğinde Yunanistan’ın orta kesimi Larisa Şehrinin Tempi Bölgesinde sirenler tehlike için çalmaya başladı. Bu tehlike çanları her hangi bir savaşın sirenleri değil ama, yaşanan feci tren kazasının acı durumunu ilân ediyordu. Aynı hatta, aksi istikamette giden(1) yük treni ile 350(2) yolcusu bulunan  Selânik – Atina seferini yapan yolcu treninin kafa kafaya çarpışması sonucu bir trajedi yaşanıyordu. Gecenin karanlığında durumun vahametini, kazaya uğrayan kazazedelerin ızdıraplı  hallerinin dışında kimse pek anlayamıyordu. Bir kaza vardı ama, durum neydi acaba soruları ile sabahın ilk ışıklarına bu düşünce ile kavuşuluyordu. Günün aydınlığı, kazanın vahametini de gözler önüne seriyordu.

Durum vahim idi. Ölü sayısı artıyordu. Yunannistan’ın böyle elim bir kazayı en son ne zaman yaşadığı hafızalardan silinmişti. Hiç kimse de böyle acının hatırasını yaşamak istemezdi. Bilim insanları ve bilgi iletişim uzmanları günün ilerleyen zamanında durumun ciddiyetinin kavranılabilinmesi için dünyada benzerlerini televizyon ekranlarına aktardılar. Kaza vahim idi. Ölüler vardı. Vagonlarda sıkışıp kalan ve alevlerin pençesine düşenler, yanarak can veriyordu. Çıkan yangının etkili şekilde yayılmasına sebep ise kantindeki iki hava gazı tüplerinin kıvılcımların alev almasının da trajediye etki eden bir durumdu. Acılar tarifsizdi. Ekran başından gidişatı takip ederken dahi acı hissediliyordu. O acıyı yaşayanların ızdırapları ise tahmin edilemiyordu. Asla da edilemezdi. Yaşanan bir trajediydi. Başbakan Kiryakos MİÇOTAKİS’in Yeni Demokrasi Hükümeti üç günlük genel yas ilân ediyordu.

İkinci günün sonunda (02-03-2023) ölenlerin sayısı 57 kişi olarak açıklanıyordu. Bunalrın 7’sinin cansız bedenleri kömür olmuş vaziyette çıkartılıyordu kaza mahallinden. 57 kişi de daha durumlarından haber alınamayan kayıplar listesini oluşturuyordu. 32’sinin kimlikleri tespit ediliyordu. Yakınlarının ızdıraplarına bizler merhem olamayız ama insanlık değerimiz onlara taziyede bulunmamızı gerektiriyor ve onu da buradan iletiyoruz. ACINIZI PAYLAŞIYORUZ. YARALILARA ŞİFALAR, YAKINLARINA SABIRLAR DİLİYORUZ.

Ülke gündemine kâbus gibi çöken bu elim kazanın sebebi, uzmanların aktardığına göre, insan kaynaklı olması durumu ise ızdırabı daha da katmerleştiriyor. Kimin nasıl sorumluluğu var onu biz ekran başından çözemeyeceğiz ama, uzmanların tespitleri, izahları, teknik açıklamaları ciddi bir kusurun olduğunu apaçık ortaya koyuyor. Bu ihmallerin siyasi, bürokratik veya başka faktörden kaynaklı olması gerçeğini bu ülkenin idaresine talip ve idarecilik görevinde bulunanlar tespitlerini yapsınlar. Bu da onların alanı, onlar çözüm üretsinler.

Bu kazanın tek sorumlusu bir istasyon şefi düzeyine indirgenemez. Gün yüzüne çıkan idari ihmaller öncelikli olarak idarecileri bağlar. On yıldır parasının ödenerek temin edilmiş teknik, elektronik, otomatik sistemler hala daha depolarda  bekletiliyorsa, 25 yıldır(3) devam eden sorunlar çözülmüyorsa, güzergâh trafik işaretleri onarılmıyorsa, günümüz standartlarına göre otomatik sitemler uygulamaya sokulmuyorsa, teknik sorumluların idarecilere gönderdikleri arıza uyarı raporları dikkate alınmayarak, idareci ve yöneticiler tarafından sorunlar giderilmeyerek şov yapar tarzda bir yönetim şekli tercih edilerek sorunların üzerine günü kurtarma politikaları uygulanmışsa, böyle durumların gün yüzüne çıkması da kaçınılmaz olur. Ve bugün bu olayın gün yüzüne çıkışın bedeli masum insanların canına mal olmamalıydı. Olmamalı. Ancak ne yazık ki, acı gerçek öyle oldu.

Vicdanlardaki acılar asla dinmeyecek. Bu acının suçlularının bulunmayacağını asla tahmin etmiyorum, çünkü yargı yetkilileri acilen duruma müdahil oldular.

Normal yolda bir aracın  an be an seyir takibinin kolaylıkla mümkün olduğu bir dünyada hala daha iki trenin aynı hattan gelişi görülemiyorsa burada ciddi bir ihmalkârlığın olduğu apaçık ortadadır.  İstasyon şefi ile tren sürücüsü makinist arasındaki bağlantı eski model telsiz ile oluyorsa, ortada günümüz koşullarının teknolojik istihdamında ciddi boyutta eksiklik bulunmaktadır.

İdarecilerin öncelikli tercihleri ve uygulamaları insan hayatını ön plana alacak şekilde icraatlar yapılarak sürdürülmelidir. Diğer refah vesaiti daha sonra tercih edilen bir yönetim tarzı olarak hayata geçmelidir.

Bu acı durum bu şekliyle hayatımıza girmemeliydi. Ders alma yöntemi bu acıyla bağlantılı olmamalıydı. Bunun vicdanlarda ciddi bir tahribatı olacaktır. Sadece ateş düştüğü yeri yakar mantığ, insanlığın ortak değerine aykırı bir düşünce tarzıdır. Böyle bir anlayışın hayatımızda yer etmemesi elzem bir durumdur. İnsanlığın genelinde böyle bir durum söz konusu değil ama, olabilecek mazoşist düşüncedekilere de bir tepki koymak elbette ki olmazsa olmaz insanlık ortak anlayışının bir değeridir.

Seçim atmosferine giren ülkenin gündemi bir anda feci kaza olayına kilitlendi. İktidar partisinin rahat seçim olacak düşüncesinin üzerine kâbuslar çöktü. Sıradan bir kazaya benzemeyen bu elim vaka, bir çok düşünceyi de beraberinde getireceğe benziyor. Köprünün altından çok renkli suların akacağına benziyor. Olayın derin boyutlarını görebilecek miyiz bilmiyoruz ama, bu ortamda internet haber portalı iefimerida.gr(4) haber sitesinin 02-03-2023 tarihli ve Atina saati ile 22:18 de yüklediği habere göre Atina Belediye Başkanı sn Kostas BAKOYANNİS’in bürosuna içinde tehdit içeren mesaj ve mermi bulunan bir zarf gönderilmesi, tam da bu kâbus ortamında hiç de sıradan bir olay olmadığını düşünmemize neden olmaktadır. Bunun tren kazası ile bir bağlantısının olduğuna da düşüncemizde yer vermemiz gerekecektir. Haber, newsit.gr(5) ve protothema.gr(6) haber kaynaklarında da geniş yer bulmaktadır. Hatta babasını cinayete kurban eden 17 Kasım terör örgütünün 45’lik mermi özelliği ile gönderilmesi, kanaatimizce tren kazası ile beraber ülke bir kaosa sürüklenmek istenmektedir.

Kanaatimize göre masum insanların canına mal olan tren kazsı dahi sıradan insan ihmalkârlıklarının sonucu olarak görünse de, ardında gizli sabotaj kokularını da yansıtmıyor değil hani. Atina Belediye Başkanına gönderilen mermili mektup bu işin arkasındaki çıkar amaçlı aklın hedefinin çok başka olduğunu ortaya koymaktadır.

Bunların tespitini ve ifşasını bu ülkenin ilgili birimlerine bırakıyoruz. Onların mesleki alanı. Ancak kanaat ve öngörülerimizi aktarıyoruz.

Tüm arzumuz ve sonsuz temennimiz, çıkar amaçlı kötü hedef sahibi gözü dönmüşlerin amaçlarına masum insanların canlarının kurban edilmemesidir.

Saygılarımla.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu