Müslümanlar, ramazan coşkusunu Tokyo Camisi’nde yaşıyor
Japonya’da Müslümanlar, ramazanın coşku ve bereketini “Bir İftar da Senden Olsun” kampanyasıyla Tokyo Camisi’nde verilen iftarlarda idrak ediyor.
Diyanet İşleri Başkanlığa bağlı Tokyo Camisi İmam Hatibi Kurra Hafız Muhammet Rıfat Çınar, ramazan ayında hız kazanan faaliyetlerini AA muhabirine anlattı.
Caminin “sembolü” diye nitelediği ramazan iftarlarına, Kovid-19 salgınında verilen aranın ardından kavuşmanın sevinci yaşadıklarını belirten Çınar, “Olmazsa olmazımıza kavuştuk.” dedi.
Çınar, yerleşkedeki Diyanet Türk Kültür Merkezine ait salonda, “Bir İftar da Senden Olsun” temasıyla yerli ve yabancı sponsorlarının desteğiyle verilen iftarlarda hafta içi 400, hafta sonu 600 kişinin buluşabildiğini söyledi.
Her millet, renk ve kültürden Müslüman’ı ramazanda bir araya getirildiklerini aktaran Çınar, iftarların İslam ve Türk kültürünün tanıtılmasında özel bir fırsat sunduğunu söyledi.
Teravih hatimle kılınıyor
Misafirleri arasında yer alan hafta içi 50-60, hafta sonu 100’ün üzerinde gayrimüslim Japon’a ayrıca ihtimam gösterdiklerini dile getiren Çınar, “Onlar da sevincimize ortak oluyorlar.” diye konuştu.
“Bir ve beraber olunan; farklı kültür, renk ve dillerden Müslümanların nasıl iftar yaptığını görsünler istiyoruz.” diyen Çınar, Japonların ramazan ruhunun anlamını aradıklarını söyledi.
Çınar, “Ortalama 500 kişiden, en yoğun cuma, cumartesi ve pazar. Ramazan sonunda 10-15 bin kişiyi Tokyo Camisi’nde iftarda buluşturmayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Akşam ezanıyla başlayan iftar sevincinin, hatimle kılınan teravihle katlandığına dikkati çeken Çınar, hatim duasıyla Ramazan Bayramı’na kavuşmayı ümit ettiklerini dile getirdi.
Müslüman olmayan Japonlar orucun nasıl olduğunu merak ediyor
Oruca merak ve ilgi duyan Japonlar olduğunu anlatan Çınar, “Sırf oruç nedir sorusuna cevap aramak için oruç tutan gayrimüslim Japonlar var. Yani ‘Ne olacak, nasıl bir duygu yaşayacağım’ diye merak ediyorlar.” dedi.
Çınar, oruç tutmayı deneyen Japonların “Müslümanlar akşama kadar aç durup, nihayetinde yemek yiyor. Acaba nimetlere ulaşamayan insanların hissiyatını yakalayabilecek miyim?” diye düşündüklerini belirtti.
Ramazan yoğunluğunun, cami ve kültür merkezi bünyesindeki eğitim sınıfları ile çevrim içi programlara yansıdığını söyleyen Çınar, Japonca mealli çevrim içi mukabele okunduğunu kaydetti.
Çınar, ramazan mukabelesi sayesinde ilk defa Japonca Kur’an-ı Kerim meali okuyan, Kur’an-ı Kerim’e ilgi duyan, İslam’ı araştıran gayrimüslimlerle karşılaştıklarını ifade etti.
Çocukların ramazan tecrübesi
Çınar, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan “Ramazanda sıkça sorulan sorular” başlıklı eseri Japoncaya uyarladıkları kısa video çekimleri ile Japon Müslümanların fıkhi sorularını cevapladıklarını anlattı.
Ailelerin iftara kalınabilmesi için ders saatlerinin akşam ezanı saatine uyarlandığını kaydeden Çınar, çocukların ramazanı tecrübe etmelerini özellikle istediklerini söyledi.
Müslüman bir ülkede sahur ve iftarın anlaşılabileceğine ancak yurt dışında bunun kolay olmadığına dikkati çeken Çınar, “Japonya’da dışarıda bu ortamı görme şansınız yok. Japon sosyal hayatında yetişen çocukların bu kavramları yaşayabileceği yer Tokyo Camisi.” diye konuştu.
Çınar, 4-6 yaş ile ilköğretim çağındaki çocukların aileleriyle Tokyo Camisi’ne gelip sıraya girmelerinin, aldıkları yemeklerle salona gelip iftarı müşahede etmelerinin önemini vurguladı.