Meclisten tartışmalı göç düzenlemesi geçti

Yunan meclisi, hükümetin sunduğu ve özellikle Kuzey Afrika’dan gelen göçmenlere yönelik sert önlemler içeren tartışmalı göçmenlik düzenlemesini 177 oyla kabul etti. 74 milletvekili hayır oyu verirken, 42 milletvekili “çekimser” kaldı.
YENİ DÜZENLEME NE GETİRYOR?
Yeni düzenlemeyle, Libya ve Kuzey Afrika’dan deniz yoluyla yasa dışı yollarla Yunanistan’a giriş yapan kişilerin 3 ay boyunca sığınma başvurusu yapması askıya alınacak. Bu kişilerin kayıt yapılmadan geldikleri ülkelere geri gönderilmesi öngörülüyor. Hükümet bu süreyi Bakanlar Kurulu kararıyla kısaltabilecek.
HÜKÜMETİN GEREKÇESİ: “SINIRLARIMIZI KORUYACAĞIZ”
Oylama öncesinde sert tartışmalar yaşandı. Göç Bakanı Thanos Plevris, düzenlemenin amacının “ülkeye yönelik göçmen istilasını durdurmak” olduğunu söyledi ve “Masal bitti, artık kimse ‘mülteci anne’ hikâyesiyle duygusal istismar yapamaz. Gelenlerin büyük kısmı genç erkek” diyerek muhalefeti eleştirdi.
Plevris, yalnızca bir günde 507 kişinin ülkeye yasa dışı girdiğini, bunlardan sadece 16’sının kadın olduğunu belirterek “Artık geri gönderme zamanı” mesajı verdi. Ayrıca, 2025’in ilk 7 ayında Kuzey Afrika’dan gelen göçmen sayısının iki katına çıktığını ve artık günde bin kişiye ulaştığını vurguladı.
MUHALEFETTEN SERT TEPKİ
PASOK, SİRİZA, KKE, Özgürlük Yürüyüşü ve Yeni Sol, düzenlemeye karşı çıktı. Plevris’in sözleri muhalefet tarafından ırkçı ve insan haklarına aykırı olarak nitelendi.
Zoi Konstantopoulou, düzenlemeyi “pushback uygulamalarının yasalaşması” olarak tanımlarken, Yeni Sol’dan Peti Perka, “Girit’e yeni mülteci kampları değil, insanlık ve adalet gerek” dedi. KKE ise düzenlemeyi “utanç verici ve ırkçı” buldu, Cenevre Sözleşmesi’nin ihlal edildiğini savundu.
PASOK’TAN ÇEKİMSER TAVIR
PASOK düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu savunsa da “çekimser” oy kullandı. Parti sözcüsü Hristidis, hükümeti “sağ popülizm ve gündem değiştirme” ile suçladı.
Bu yeni düzenleme, Yunanistan’ın göç politikalarında daha sert ve sınır kapatıcı bir çizgiye geçtiğini gösterirken, insan hakları örgütlerinin ve muhalefetin sert tepkilerini çekmeye devam ediyor.