ENFLASYON, FİYAT ARTIŞI VE HAYAT PAHALILIĞI
Son aylarda toplumun kendi arasında sürekli kullandığı üç kelime : enflasyon, hayat pahalılığı ve fiyatların durmaksızın artması. Her geçen gün market raflarındaki ürünlerin fiyatlarının artmasını, orta tabakanın yok oluşunu ve toplumun yoksullaşmasını üzülerek izlemekteyiz. Dar gelirli, emekli, küçük esnaf, çiftçi ve hayvan besicileri için hayat yaşanmaz olmuş ve yaşama dair umutları kalmamıştır.
Enflasyonun artmasıyla, paranın değerinin kaybolduğunu, toplumun borçlarını ödeyemediğini ve ailesini geçindiremediğini görmekteyiz. Adeta her geçen gün uçurumun kenarına bir adım daha yaklaşmakta olduğumuzu ve alım gücünün inanılmaz bir hızla düştüğüne şahit olmaktayız. Elektriğe yapılan zamlar, otomatik olarak ürüne ve ihtiyaç maddelerine yansımakta olup, market sepetinin yarıya kadar bile dolamadığına tanıklık ediyoruz. Mutfak alışverişi cebimizi yakmaya devam ediyor. Ne yazık ki bir yandan gelirlerin aynı seviyede kaldığını, diğer yandan ise giderlerin üç katına çıktığını acı bir şekilde görmekteyiz. Geçim sıkıntısı iyice ön plana çıktığı ve siyah bir dönemden geçtiğimiz kesindir.
Koronavirüs ve sonrasında çıkan Rusya – Ukrayna savaşı tüm devlet ekonomilerini etkilemiş olup, global bir kriz doğurduğunu görmemezlikten gelemeyiz. Fakat mazot fiyatları düştüğünde, bu fiyat düşüklüğünü üründe hissedemiyoruz. Ürünün fiyatı sabit ya da yukarı doğru yol almaktadır. Hükümet bu konuya bir an önce el atmalı ve ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını sürekli kontrol edip, fiyat denetimleriyle durumu kontrol altına almalıdır. Aksi halde büyük şirketler karlarını arttırmaya devam edecek ve olan yine dar gelirli halka olacaktır.
Toplumun dar gelirli ve orta tabakaya ait bireyleri ailesini bu şartlarda geçindirememekte ve kara kara geleceğini düşünmektedir. Sığınacak bir kol kanat aramaktadır. Bu korumayı ve dar gelirli kişilerin yok olmamasını engelleyecek tek tüzel varlık, devlettir. Acil bir şekilde temel gıda maddelerinde KDV ‘nin düşürülmesi, spekülatif hareketlere karşı denetimlerin arttırılması, haksız rekabetin önüne geçilmesi gerekmektedir. Diğer yandan çiftçi desteklenmeli ve üretime teşvik edilmelidir. Emekli maaşlarının ve asgari ücretin acilen arttırılması topluma biraz da olsa nefes verecek ve ekonomiyi pozitif yönde etkileyecektir.